VE
senin kavmın oğulları için durmakta olan büyük reis, Mikael, o vakit kalkacak;
ve millet olalıdan beri o zamana kadar vaki olmamış bir sıkıntı vakti olacak;
ve o vakit senin kavmın, kitapta yazılı bulunan herkes kurtulacak.
2.
Ve yerin toprağında uyuyanlardan bir çoğu, bunlar ebedî hayata, ve şunlar
utanca ve ebedî nefrete uyanacaklar.
3.
Ve anlayışlı olanlar gök kubbesinin parıltısı gibi, bir çoğunu salâha
döndürenler de yıldızlar gibi ebediyen ve daima parlıyacaklar.
4.
Fakat sen, ey Daniel, sonun vaktine kadar bu sözleri sakla, ve kitabı mühürle;
bir çok adamlar araştıracaklar, ve bilgi çoğalacaktır.
5.
Ve ben, Daniel, baktım, ve işte, başka iki adam, biri ırmağın bu kenarında, ve
obiri ırmağın öteki kenarında duruyorlardı.
6.
Ve biri ırmak sularının üzerinde olan ketenler giyinmiş adama dedi: Bu
hârikaların sonuna ne kadar vakit var?
7.
Ve ırmağın suları üzerinde olan ketenler giyinmiş adamı işittim; sağ elini ve
sol elini göklere doğru kaldırıp ebediyen hay olanın hakkı için and etti: Bir
vakit ve vakitler ve yarım vakit olacak; ve mukaddes kavmın kuvvetini kırmağı
bitirdikleri zaman bütün bu şeyler bitecektir.
8.
Ve ben işittim, fakat anlamadım; ve dedim: Efendim, bunun en sonu ne olacak?
9.
Ve dedi: Git, Daniel, çünkü sonun vaktine kadar bu sözler saklıdır, ve
mühürlüdür.
10.
Bir çoğu kendilerini temizliyecekler, ve ağartacaklar, ve tasfiye olunacaklar;
fakat kötüler kötülük edecekler; ve kötülerden hiç biri anlamıyacak; fakat
anlayışlı olanlar anlıyacaklar.
11.
Ve daimî yakılan takdimenin kaldırıldığı, ve harap edici mekruh şeyin dikildiği
vakitten başlıyarak bin iki yüz doksan gün olacak.
12.
Dayanıp bin üç yüz otuz beş güne yetişene ne mutlu!
13.
Fakat sen, son oluncıya kadar git; çünkü rahata varacaksın, ve günlerin sonunda
kendi nasibine kalkacaksın.